22 Aralık 2013 Pazar

En Güzel Yılbaşı Hediyelerini Sizin için Seçtim!

Yeni yıl heyecanının hepimizi iyiden iyiye sardığı bugünlerde, bir yandan yılbaşı akşamı için planlar yaparken bir yandan da “ne hediye alacağım?” endişesi içerisine giriyoruz. Yılbaşına kısa bir zaman kala alışveriş merkezlerinde telaşla gezmek yerine sizin için hazırladığımız alternatif hediye ve kampanya önerilerini mutlaka inceleyin!

Sizin için ilk seçtiğim hediye alternatifi ev hediyesi almayı düşünenlerin oldukça ilgisini çekecek!

2014'ün en güzel kahvaltıları, en hoş sohbetleri için Vestel’in sunduğu kahvaltı setlerine mutlaka göz atın derim!


Vestel yılbaşına özel hazırladığı kahvaltı setleri ile hediye alışverişini kolaylaştırıyor. Kırmızı, Inox ve Siyah Kahvaltı Setleri hem şıklığı ile göz dolduracak, hem de sevdiklerinizi çok mutlu edecek. “Hediyem yılbaşı ruhuna uygun olsun!” diyenler için kırmızı set ideal bir seçim.

Vestel Inox Su Isıtıcı, Dijital Tost Makinesi, Türk Kahve Makinesi'nden oluşan Inox set de çok şık ve pratik bir alternatif. Bu setin farkı ızgara olarak da kullanılabilen Vestel Dijital Inox Tost Makinesi.

Modern ve şık bir hediye arayanlar içinse önerimiz Siyah Set. Vestel Siyah Su Isıtıcı, Ekmek Kızartma Makinesi ve Filtre Kahve Makinesi içeren bu set farklı tasarımı ile benzersiz bir hediye olmaya aday.

Setler için buradan online sipariş verebilir, ücretsiz kargoyla hemen hediyelerinize kavuşabilirsiniz! Unutmadan, Vestel Kahvaltı Setleri 2014 yeni yıla özel hazırlandı. Yılbaşı’ndan sonra bu şekilde set olarak bu fiyatlarda bulmanız pek mümkün değil.

Özel, başka hiçbir yerde olmayan bir hediye arıyorsanız Vestel'de harika bir öneri daha var: Yılbaşı özel tasarımlı Türk Kahvesi Makinesi yeni yıla özel indirimli sadece 59 TL!

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni hediyeler… Peki 2014 için dileğiniz hazır mı?

Siz sevdiklerinizi unutmayıp yeni yıl hediyeleri alırken Garanti de sizi unutmamış!
2013 yılını geride bırakırken yeni yıldan yeni dilekler eksik olmuyor. Yeni yıla girerken Garanti Bankası bazılarımızın dileklerini duymuş gibi sosyal medya takipçilerini sevindirecek bir kampanya yapmış!

Yeni yıl hediyeniz Garanti Link’ten!

Yıl boyunca farklı kampanyalarla fırsatlar sunan Garanti Link, 2014’e girerken çuvalını hediyelerle doldurmuş bir Noel Baba gibi bacanızdan inmeye hazırlanıyor. Günde en az 10 kere kontrol ettiğimiz sosyal medya hesaplarımızı Garanti Link ile Link’leyerek 14 şahane hediyeden birini kazanmaya hak kazanıyoruz. Televizyondan tablet bilgisayara, telefondan fotoğraf makinasına kadar birbirinden değerli hediyelerden birine sahip olmak çok da kolay. Benim dileğim yeni yılda sevdiklerimle her anımı ölümsüzleştirebileceğim bir fotoğraf makinası. Sizin dileğiniz ne?



Siz de buradan sosyal medya hesaplarınızı Link’leyin, 14 şahane hediyeden birini kazanma şansı yakalayın!

Diğer bir önerim ise moda ile teknolojiyi bir araya getiren Samsung Galaxy Gear! Çarpıcı renk seçenekleri, ince ve zarif tasarımı ile giyilebilir teknolojileri günlük yaşama daha da entegre eden Samsung Galaxy Gear alan herkese, 32GB microSD kart hediye ediliyor. 31 Aralık’a kadar geçerli olan kampanya ile hem yeni yılın en şık hediyesi olmaya aday Galaxy Gear’a, hem de yeni yılda en güzel anılarınızı rahatça saklayabileceğiniz 32GB microSD karta sahip olabilirsiniz.




Yenilikçi ve modaya önem veren kullanıcılara siyah, beyaz, gri, turuncu, sarı ve roze gibi çarpıcı renk seçenekleri sunan Galaxy Gear, 1.9 megapiksel BSI sensörlü kamerası ve 1.63 inç Super AMOLED ekranı ile kullanıcıları cezbediyor.

Telefonunuz cebinizdeyken bile bağlantıda kalmanızı sağlayan Galaxy Gear’da bulunan dahili hoparlör sayesinde telefonsuz konuşma deneyimini sunuyor. Örneğin, bir yandan yılbaşı partiniz için hazırlanırken, diğer taraftan telefon konuşmalarınızı yapabilir, alarmınızı kurabilir, mesaj yazabilir ya da takvim girişlerinizi oluşturabilirsiniz.

Kampanya hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayın: http://www.samsung.com/tr/campaigns/galaksidenhediye/


Bir boomads advertorial içeriğidir.

12 Aralık 2013 Perşembe

Kurulsun Sofralar, Kutlansın Yeni Yıl!

Tchibo her hafta yenilenen temaları, modayı kaliteyle bütünleştiren ürünleri ve lezzetli kahveleriyle sevdiğimiz markalardan biri.

Bir Tchibo mağazasına girdiğinizde sizi karşılayan harika bir kahve kokusu duyuyorsunuz. Ürünlere bakmak için sabırsızlansanız bile kahve standının önünden güç bela ayrılıyor ve ürünlere doğru yöneliyorsunuz. Ürünlerin hemen hemen hepsi keyifli renklerde ve tarz ürünler. Üstelik hepsi birbirinden kaliteli ve dayanıklı. Tchibo ürünlerinin kalitesi, alanında uzman kişiler tarafından çok sıkı ve acımasız testlerden geçiyor ve sadece testi geçebilenler satışa sunuluyor.

Gelelim Tchibo’nun bu haftaki temasına! Malumunuz yılbaşı geldi, hazırlıklar başladı. Yemek yemek kadar yapmayı da sevenlere müjdeli haber, bu haftaki tema; Yılbaşı Sofrası! Kurşun kristalinden kadehler, karaflar, bardaklar... Japon felsefesiyle üretilmiş, mutfakta harikalar yaratan yardımcınız olacak bıçaklar, özel baharat değirmenleri, daha neler neler...

Yılbaşı Sofrası temasındaki tüm ürünler birbirinden güzel ama içlerinden seçerek birkaçına daha geniş yer verelim. Konu yemek olunca mutfak yardımcıları başrol oynuyor. Mesela kızartmalar, çok lezzetliler ama hazırlarken mutfağı mahvediyorlar. Bu temada kızartma sorununu kökten çözecek bir Koruyucu Kapak bulunuyor. Onunla kızartmalar hem daha lezzetli hem de mutfağı kirletmeden hazırlanıyor. Mutfağın olmazsa olmazı bıçak.



Keskin ve profesyonel bir yardımcı olan Santoku Bıçak da bu temada.

Etlere lezzet katan marine edilmiş olmalarıdır. Öyleyse Marine Şırıngası da yılbaşından önce mutlaka mutfağınıza girmeli.


Harika tatlılar yapmanız için mini krep pişirme makinesini de kaçırmayın derim.
 
Yılbaşı Sofrası temasında bunlardan başka birçok ürün daha bulunuyor. Daha ayrıntılı incelemek için Tchibo.com.tr’ye tıklayıp, keşfe başlayabilirsiniz. Şöyle keyifli bir alışveriş yapıp, sonrasında da kahveyle yorgunluk atmak isteyenleri, çalışanlarının yüzünden gülümseme eksik olmayan Tchibo mağazalarına davet ediyor ve ekliyorum; yeni temalardan herkesten önce haberdar olmak için Tchibo Facebook sayfasını (https://www.facebook.com/tchiboturkiye) beğenebilirsiniz. Keyifli alışverişler!

Bir boomads advertorial içeriğidir.

6 Eylül 2013 Cuma

Tahinli Kurabiye


Uzun bir aradan sonra yeni tariflerle yeniden karşınızdayım :)) Tabii ki yemekler pişirilmeye, tarifler denenmeye devam edildi, kimisi fotoğraflandı kimisi direk yenildi...Sözlü paylaşımlar yapıldı ama yazıya dökme tembelliği diz boyuydu :)) Neyse bahaneler de sıralandıktan sonra hemen en sevdiğim yiyecek olan tahinle size harika bir kurabiye tarifi vermek istiyorum...

Siz de benim gibi tahin delisiyseniz hiç beklemeyin deneyin...Asla pişman olmayacaksınız ve tahine doyacaksınız, garanti ediyorum..."Tarif Lezzet Dergisi 2010/01 özel sayısı Şımartan Tatlar Kurabiyeler"

Bu tarifi yapmadan önce -eğer mutfağınızda yoksa- aşağıdakine benzer bir ölçü kaşığı edinmenizi tavsiye ederim. Çook yardımcı oluyor, hatta bence ölçü kaşıksız olmaz bu tarif :)

                                                                                                                    netten alıntıdır

Tahinli Kurabiye

Malzemeler:

1 büyük su bardağı tahin
1 çay bardağı Fındık Yağı (orjinalinde Ayçiçek Yağı)
1 küçük su bardağı pudra şekeri
1 büyük su bardağı dövülmüş ceviz
1 pkt vanilya
3 su bardağı un (orjinalinde 2-2,5 bardak)

Hazırlanışı:

Tahin, fındık yağı, Pudra şekeri, dövülmüş ceviz ve vanilyayı bir kap'ta karıştırarak azar azar un'u ekleyip yoğurun. Sakın birbiriniz tutmuyor diye daha fazla un eklemeye kalkmayın. Bu tarifin özelliği bu şekilde. Ölçü kaşığınızı her seferinde önce un'a bandırın sonra kurabiye'den parçalar alarak yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin. 170 derecedeki fırında üzeri hafif kızarana kadar pişirin.

Pişen kurabiyeleri fırından çıkartın ve soğuduktan sonra dikkatlice servis tabağına dizin, çünkü çok sıkarsanız dağılabilirler. 


Afiyet olsun :)
Mutluluk ve aşk dolu bir haftanız olsun...:)
Sevgi ve ışıkla kalın,
Züzü

18 Temmuz 2013 Perşembe

Ooo... Lezzete Pak!

Pakmaya kalitesi, güveni, çeşit çeşit ürünleriyle şimdi hanımlar mutfakta ne isterse en iyisini buluyor! Pakmaya pişirme yardımcıları lezzete lezzet katıyor. Pratik, nefis Pakmaya pudinglerin tadı damakta kalıyor: Kakaolusundan çileklisine, vanilyalısından çikolatalısına... 9 farklı çeşidiyle Pakmaya pudinglere evde herkes bayılacak!

Mısır unu, pirinç unu, galeta unu mu istediniz? Nişasta mı gerekti? Pakmaya'da alasını bulacaksınız! Enfes bir pastaya ne buyurulur? Pakmaya krem şantiler, çikolatalı soslar sizi bekliyor! Kakao, şekerli vanilin, karbonat, pudra şekeri, maya... Haydi leziz kekler, kurabiyeler, poğaçalar yapmaya! Çocukların canı tatlı mı çekti? Misafir mi geldi? Pakmaya pudingler ne güne duruyor?

Hanımlar; emeğinizin, hünerinizin hakkını veren Pakmaya ile mutfağınıza kolaylık ve lezzet getirin... Mutfağın Yıldızı siz olun, tebrikleri kabul etmeye hazırlanın!

Çikolatalı Fındıklı Pudingle Muffin Kek

Malzemeler:

• 2 Su Bardağı Un (200g)
• 1 Paket Pakmaya Hamur Kabartma Tozu
• 3 Su Bardağı Süt (600ml)
• 1 Paket Pakmaya Çikolatalı Fındıklı Puding
• 3 Yumurta
• 1 Su Bardağı Toz Şeker (175g)
• ½ Su Bardağı Sıvı Ayçiçek Yağı (100ml)
• 1 Paket Pakmaya Şekerli Vanilin
• ½ Çay Bardağı Pakmaya Kakao (20g)
• 3/4 Çay Bardağı Damla Çikolata (40g)
• 1 Tatlı Kaşığı Limon Kabuğu Rendesi
• Arzuya Göre Bir Tutam Toz Tarçın
• Fındık Kırığı

Hazırlanışı:
1. Fırınınızı önceden 175°C’ye ayarlayıp ısıtın. Muffin kalıplarına kağıt kalıpları yerleştirin.
2. Çırpma kabına yumurta ve şekeri aktarıp, mikser yardımı ile yüksek devirde 3-4 dakika çırparak karıştırın.
3. Üzerine sıvı yağ, 1 su bardağı sütten yemek kaşığı ayırdıktan sonar kalan miktarı, Pakmaya Kakao, Pakmaya Şekerli Vanilin, limon kabuğu rendesi, toz tarçın, un ve Pakmaya Hamur Kabartma Tozu’nu ekleyin.
4. Tüm malzemeyi mikser yardımı ile düşük devrinde çırparak karıştırın.
5. En son damla çikolatanın yarısını da ekleyip hafifçe karıştırıp, elde ettiğiniz kek hamurunu muffin kalıplarının 2/3’ünü geçmeyecek şekilde kalıplara paylaştırın.
6. Önceden 175°C ısıtılmış fırında 18-24 dakika pişirin.
7. Fırından alınca, keklerin üzerini daha önceden ayırdığınız 4 yemek kaşığı süt ile ıslatın ve soğumaya bırakın.
8. Pakmaya Çikolatalı Fındıklı Pudingi, paketteki tarife uygun olarak 2 su bardağı süt ile pişirin. Ocaktan alıp, arada karıştırarak yaklaşık 10 dakika soğutun.
9. Ilınan pudingi muffinlerin üzerine bir tabaka halinde sürün veya dolgu kreması olarak içlerine doldurun.
10. Damla çikolata ve pudra şekeri serpiştirip servis edin.

Bademli Bisküvi

Malzemeler:
• 2 ½ Su Bardağı Buğday Unu (250g)
• 1 Paket Pakmaya Hamur Kabartma Tozu
• 1 Yumurta
• 8 Yemek Kaşığı Margarin (135g)
• ½ Çay Bardağı Sıvı Yağ (50ml)
• 1 Çay Bardağı Toz Şeker (90g)
• 1 Paket Pakmaya Şekerli Vanilin
• 1 Paket Pakmaya Çikolatalı Bademli Puding
• ½ Çay Bardağı Pakmaya Kakao (15g)
• 1 Çay Bardağı File Badem (50g)
• 2-2,5 Su Bardağı (200-250 G) Buğday Unu

Üzeri için:
• Bitter Çikolata (40g)

Hazırlanışı:
1. Fırınınızı önceden 175°C ayarlayıp ısıtın.
2. Bir çırpma kabında şeker eriyip karışım köpüklenene kadar yumurta ve şekeri mikser yardımı ile yüksek devirde çırpın.
3. Unu ve Pakmaya Hamur Kabartma Tozu’nu eleyerek yumurtalı karışıma ekleyin. Çikolata dışındaki diğer malzemeleri de ekleyin ve karıştırın.
4. Elde ettiğiniz hamuru 5-6 dakika yoğurun.
5. Hamuru ikiye ayırıp, her bir parçayı merdane ile yaklaşık 0,5 cm kalınlığında açın. Kurabiye kalıbı ile ince uzun kesip, fırın tepsisine dizin.
6. Önceden 175°C ısıtılmış fırında 20-30 dakika pişirin.
7. Çikolatayı benmari usulü* eritin ve soğumuş bisküvilerin yarısını çikolataya batırın. Çikolata donunca servis edin.

Diğer tarifler için tıklayınız.



















Bir bumads advertorial içeriğidir.

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Anti aging kremi de ne benim Baobab'ım ve Keçi Sütü Sabunum var :))

Evet artık beni birebir tanıyan tanımayan herkes biliyor evimin ve iş yerimdeki odanın her yanının bitkilerle dolu olduğunu, allah korusun tüm hastalıklara öncelikle bitkisel çözüm aramaktan yanayım, hatta çoğu zaman bitkisel ve tıbbi destekli giştmek bana daha güvenilir geliyor...Evet ben bu konuda hassas biriyim...

Genelde çevrem bildiği için ne denli bitkici ve araştırmacı olduğumu ayrıca da denemeden asla herhangi birşeyi tavsiye etmeyeceğimi, en ufak bir sıkıntı'da bana sorarlar..:) Eğer ben de kullandıysam, o hususta bilgiliysem ve de herkesin kullanabileceği birşeyse öneririm değilse benim bi canım aktarım var, hemen ona sorarım:)) Kim mi, aktarlar kraliçesi canım Handem (Hande Polat) o benim, kendi deyimiyle bildiğin aktar... Sevgili Dinçer sayesinde tanıştık kendisiyle ve tanışma o tanışma doğallığı, açıklığı ve yardımseverliğiyle o bitanedir, candır can...Biliyorsunuz bitkilerin yetiştiği yerlerden toplanma zamanına ve türüne kadar herşey çok hassas ve özenli olmak zorunda...O yüzden bizler hep deriz ki güvenilir, güvendiğiniz aktardan alın bitkilerinizi ve mutlaka söylenildiği şekilde kullanın, abartmadan ve azaltmadan...Çünkü elbette herşeyin azı karar çoğu zarar..Hande benim bu hususta güvendiğim aktarların başında gelir, şubeleriyle her daim hizmetinizdedir, gidemiyorsanız bile web sitesinden sipariş verebilirsiniz...Ben genelde bu şekilde yapıyorum...

Gelelim sayesinde tanıştığım, kullandığım mucize ürünlere...En başta Baobab Yağı, bayılıyorum bu ürüne ve çevreniz anında farkediyor cildinizdeki değişiklikleri...Hande'nin Baobablarını da sanırım biz tükettik :))) Valla Baobab yağının hangi faydalarını anlatmalı ki, nerden başlamalı, zaten sayfalar yetmez de...Ben özellikle biz hanımların sıkıntısı stresi için müjdeyi vereyim, ben artık hiçbir antiaging kremine deliler gibi para dökmüyorum, Baobab yağımı alıyorum 1-2 damla geceleri yatmadan yüzüme güzelce yediriyorum ve yatıyorum...Baobab asla yağlandırmıyor cildinizi, ama cildiniz pırıl pırıl sağlıkla parlıyor, kırışıklıklarınızı gideriyor, özellikle boyun dekolte ve yüzünüze güzelce sürüp yatın 1 haftayı geçmeden cildinizdeki değişimi farkedeceksiniz...Ben de farketti ve aldırdığım herkes te çok memnun...Bu çok değerli ve doğal yağı mutlaka alın, antiaginglerden elde edemediğiniz sonucu Baobab yağıyla elde edeceğinize eminim, ama elbette düzenli kullanmak şart...Baobab sağlıklı bir cilt için gerekli olan A,C,D ve E vitaminlerini barındırır, ayrıca amino asitler, beta karoten içerir. Bu yağ cildi nemlendirir, elastikiyet kazandırıp cilt hücrelerimizi de yeniliyor...Kısacası mükemmel bir ürün...O kadar çok kullanım alanı var ki Baobab'ın, mutlaka kendiniz de araştırın, hatta Handeciğime gidip hem alın hem de öğrenin başka nasıl kullanabileceğinizi, yada Twitter'dan (@hande_polat) da takip edebilirsiniz kendisini...Bir sürü faydalı bilgi paylaşıyor:)) Ha bir de saçlarınıza kullanabilirsiniz, saç kreminize 6-7 damla ekleyip saçınıza uygulayın, saçınızı onarır ve parlatır, esneklik ve nemlilik kazandırır...Şimdi baktım da siteye Baobab Yağında kampanya varmış, hemen alıp stoklayayım :)))

Fotoğraf internetten alıntıdır.
Bir de keçi sütü sabunumuz var ki bayılıyorum ona, cilt bakımı ve güzelliği için eşsiz bir nimet... bütün cilt temizleme ürünlerimi attım inanın, sadece keçi sütü sabunumla yıkıyorum yüzümü, buyrun faydalarına;
  • Ph'ı cildimizle uyumlu olup, cildimizi bakterilere karşı korur.
  • Zarar görmüş cilt yapısını onarır.
  • Sivilceli, egzamalı ciltlere çok faydalıdır
  • Yüzünüzü de vücudunuzu da pırıl pırıl parlatır:)
  • Cildi deri döküntüsü ve ölü hücrelerden arındırır...
Diğer tüm faydaları için bi tık tık . Biz artık ailece keçi sütü sabunu kullanıyoruz, eşim dahil. Tabii ki hepimizin sabunu ayrı, ama ille de keçi sütü sabunu :)) Kullanımı: elinizi ıslatıp, sabunu köpürtün ve cildinize sürerek 1-2 dak bekletip durulayın...

Aslında başta niyetim Baobab Yağı ve Keçi Sütü Sabununu anlatmak değildi, yaz gelmişken piknikler çok olur, kene ve bilimum böceklere karşı korunmak için yine kullandığım bir ürünü paylaşacaktım ki konu nerden nereye geldi...Artık o da başka bir yazı'ya kalsın...

Pırıl pırıl parlayan, sağlıklı bir ciltle ayrıca sevgi ve huzurla kalın:))
Koskocaman sevgilerimle,
Zuzu

21 Mayıs 2013 Salı

Vişneli Damla Çikolatalı Kek

Merhabalar,

Geçen haftamız oldukça sıkıntılı geçtiğinden bloğumdan tariflerimden hatta mutfaktan bile uzak kaldım...Ama ne demişler, her iş'te vardır bir hayır...Hadi bakalım yola devam :)

Sırada ablam'a hazırladığım tadı herkesi memnun eden ama bana daha iyi olabilirdi dedirten bir kek tarifi var...Orjinal tarif burda, ben tabii ki azıcık değiştirdim:))



Vişneli Damla Çikolatalı Kek

Malzemeler

75 gr Teremyağ
75 gr Fındık yağı
80 gr toz şeker
100 gr un
100 gr nişasta
100 gr damla çikolata
2 yumurta
1 pkt vanilin şekeri
1/2 pkt kabartma tozu
30 ml süt
1/2 - 1 su bardağı iri çekilmiş fındık ya da ceviz
Arzu ettiğiniz kadar vişne
Üzerine serpmek için hindistancevizi

Fırından çıktıktan sonra üzerine serpmek için pudra şekeri

Hazırlanışı

Teremyağ ve toz şekeri krema haline gelene kadar çırpın.Teker teker yumurtaları, vanilin şekeri ve fındık yağını da ekleyerek çırpmaya devam edin. Ayrı bir kab'a un, nişasta ve kabartma tozunu eleyerek karıştırın ve ardı ardına önce unlu karışımı sonra da sütü çırpmaya devam ederek Teremyağlı karışıma ekleyelim ve tekrardan çırpalım.

Damla çikolataları ve iri çekilmiş fındık/ceviz'i  bir kaşıkla hazırladığınız hamur'a yedirin. 24 cm'lik kalıba yağlı kağıt yerleştirerek kek hamurunuzu boşaltın, vişneleri de istediğiniz ölçüde istediğiniz şekilde hamura serpiştirin. Üzerine hindistan cevizi serpin ve  170 derecedeki fırında 50 - 60 dak arası pişirin. Yine de fırın farklılığından dolayı 40 - 45. dakika itibarıyla kontrol edin ki benim gibi kızartmayın :)) Arzuya göre üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz...

Afiyet olsun,
Sevgi ve ışıkla kalın...

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Alman Patates Salatası

Eski çalıştığım şirkette bir arkadaşım yapardı ondan öğrenmiştim bu salatayı, 10 yıldan fazla oldu, o gün bugün yaparız ve favorisidir bizimkilerin :) Diğer bloğum'da tarifi var ama burda da olması açısından hemen eklemek istiyorum.

Salatanın en büyük özelliği ve en önemli husus sadece Kühne Alman Tipi Tatlı Salatalık Turşusuyla yapılacak olması.



Fotoğraf ablamın yaptığı salataya ait:)

Alman Patates Salatası

Malzemeler:

1/2 kg. Patates (haşlanmış ve oldukça iri küpler halinde doğranmış)
Kühne Tatlı Salatalık Turşusu ince dilimler halinde doğranmış (damak zevkinize göre dilediğiniz kadar)
1 - 2 orta boy soğan (Yarım ay şeklinde doğranmış, tuzda biraz bekletilmiş, ovulmuş ve iyice yıkanmış)
5 - 6 dolu yemek kaşığı Mayonez
3 - 4 yemek kaşığı Kühne Tatlı Salatalık Turşusunun suyu
1 adet ekşi elma (ben koymuyorum) küp doğranmış
Süslemek için 1 - 2 adet haşlanmış yumurta
Tuz

Hazırlanışı:

Önce sosunu hazırlayalım; mayoneze azar azar tatlı turşu suyundan ekleyerek kıvamlı bir sos hazırlayın. Ben genelde göz kararı eklediğim için suyu burda dikkat etmeniz gereken husus; sosun akışkan olması, ama çok ince de olmaması...

Haşlanmış ve iri küpler halinde doğranmış olan patateslere, doğradığınız salatalık turşularını, ince doğranmış yarım ay şeklindeki soğanları ve isterseniz ekşi yeşil elmaları ekleyip karıştırın. Üzerine de hazırladığınız sosu döküp tuzunu da ekleyip iyice karıştırın. Dilimlediğiniz haşlanmış yumurtalarla süsleyip servis yapınız.

Afiyet olsun,
Sevgi ve ışıkla kalın...

12 Mayıs 2013 Pazar

Krep Amcayla tanıştırayım :))


Başta benim canım melek annem olmak üzere tüm annelerimizin, anne adaylarının ve bize anne gibi olanların Anneler Gününü can_ı gönülden kutlarım...Annelerimizin hakkını ödemek mümkün değil, hele ki benim canım annemin hakkını on kere sırtımda kabe'ye taşıyıp getirsem ödeyemem derler ya, hah işte aynen öyle...Kendinden önce bizi düşünür benim canım annem, bizden sonra da yine etrafındaki herkesi...Kapısı dakika susmaz, bulunduğumuz muhitte 1 gün görülmesin hemen aramalar başlar, gece gündüz telefonu benden çok işler...Herkesin dert anası, çözüm üreteni,kankası, 7-70'e dosttur arkadaştır o...Allah seni başımızdan eksik etmesin canım annem, allahım seni tüm hastalıklardan, belalardan ve şerlerden korusun...Bize bağışlasın... Elbette ki tüm anneleri çocuklarına çocukları da annelerine...

Benim minik kuzum cumartesi gecesinden başladı anneciğim krep yapar mısın kahvaltıya demeye...Annem'e kahvaltıya gitmeden hemen kalktım ve krep'i hazırladım...Buyrun sizi krep amcayla tanıştırayım :)


Krep

Malzemeler

1/2 lt süt
3 yumurta
250 gr un
1 çimdik tuz
Teremyağ

Tatlı krep için ilave

2 yemek kaşığı toz şeker

Hazırlanışı

Yumurtaları iyice çırpıp, azar azar elenmiş un'u, tuz ve süt'ü lave ederek çırpın. Tatlı yapacaksanız toz şekerinizi de ekleyin. Buzdolabında 1/2 saat bekletin. Teremyağ'ı tava'da kızdırın ve krep hamurundan tavanızın büyüklüğüne göre 1-2 kepçe alıp kızgın tavaya dökün. Alt üst pişirip servis yapın.

Not: Krep yaparken en önemli husus; tavayı her seferinde yağlamanız ve krep hamurunu kızgın tavaya dökmeniz...

Bugünü tabii ki sadece krep tarifiyle kapatmamaya çalışacağız, öğleden sonra da Alman Patates Salatası ve Vişneli Çikolatalı Kek tarifi gelecek...En azından öyle olmasını ümid ediyorum :))

Afiyet olsun...
Mutluluk ve ışıkla kalın,
Züzü

10 Mayıs 2013 Cuma

Alkali Su


Yazıyı okumaya başlamadan önce Lütfen Dikkat; Ben doktor yada sağlık uzmanı değilim, yazdıklarım mutlaka kendi denediğim şeylerdir...Lütfen ben yazmış olsam da siz yine de araştırın, danışın ona göre kullanın kullanacaklarınızı...Sevgiler, Züzü :)

Çevrem'de herkes diyet'te malum yaz geliyor, e ben de azıcık ordan burdan sıkmaya başladım... Ben öyle çok sıkı diyet yapabilenlerden değilim, sevmem, çünkü sonrasında saldırıyor insan, en azından ben öyleyim...Ben az ama herşeyi yiyip zayıflamayı tercih edenlerdenim...Ve bunda da en büyük yardımcım Alkali Su ve alkali yiyecekler :) Bu ara gerçi biraz coştum yine asidiklere kayarak ama toparlamak o kadar da zor değil, aslında en önemlisi alkali beslenmeyi yaşam tarzı olarak benimsemek...:)

Hepimiz biliyoruz artık ama yine de Alkali/Asidik açıklamasını bizde yapalım...Alkali en düz ve basit anlatımla temizlik demektir...Evet temizlik:) Vücudumuz'da stres, katkı maddeleri, hava kirliliği ve sağlıksız yiyecekler ile oluşan asidik ortamı temizleyen maddelere alkali denir...Hani deriz ya o kadar su içiyorum yine de fayda etmiyor, fayda etmeyen yan suyun alkali olmaması...İçtiğimiz su alkali olmalı, böylece vücudumuzu asidiklerden yani toksinlerden ve yağlardan arındırarak hastalıklara karşı dayanıklı hale getiriyoruz, hatta zayıflıyoruz... İçtiğimiz suyun pH'ı 7,5 ve üzeri olmalı, ancak bu şekilde alkali su içmiş oluyoruz.

Peki suyumuzu nasıl alkali hale getiririz?

1. Alkalife Alkali Su damlası; Kullandıklarım arasında en pahalı yöntem. 1 mini alkali damla şişesi 65 TL.300 ml lik suya 3 damla damlatıp gün içerisinde 4-6 bardak içiyorsunuz.



2. İngiliz Karbonatlı Su: 1 lt suya (Yarısı kaynatılşmış ve henüz sıcak olacak karışımı hazırlarken) 1 tatlı kaşığı İngiliz Karbonatı koyup karıştırıyorsunuz ve gün içinde tüketiyorsunuz. yada Sabah AKşam aç karnına bir bardak suya 1 dolu çay kaşığı İngiliz Karbonatı koyup içiyorsunuz. Başta bir kaç gün bağırsakların çalışması hızlanabilir, başınız dönebilir, sanki eliniz ayağınız titriyor gibi olabilir ya da hiç olmayabilir...Oluyorsa da bir kaç gün içinde geçecektir, vücudunuz bazik yani asidik olduğundan temizlenirken bu tür tepkiler vermesi normal.... İngiliz Karbonatını eczanelerden alabilirsiniz 2-4 TL arası.


3. İçtiğiniz suya limon dilimi ekleyerek yada elma sirkesi (mümkünse kendiniz yapın ve benim gibi bal ile tüketin ki midenize zarar vermesin) ile de yine alkali su elde edersiniz...

4. Saka Su :  pH'ı 8.22. Bizim ev'de Saka Su içiliyor, kızıma da evdeki herkese de Alkali Su içiriyorum :) bazı "ünlü su markaları" maalesef hiç te düşündüğümüz gibi değil, geçenlerde şirkette su analizi yaptık ph metreyle ve gözlerimize inanamadık!


1. sırada yüksek alkali çıkan sular; İngiliz Karbonatlı Su ve Alkalife Damlalı Su oldu.
2. sırada Saka Su

(1 ve 2 de yer alanlar alkali su)

3. sırada Çeşme Suyu geliyor ama burda lütfen dikkat edelim; Her ne kadar alkalisi yüksek görünse de bir kere klorlu su'dur ve vücut için sağlıksızdır. Her ne kadar limon ve sirke yada alkali damlası kullansanız da vücuda yararlı hale getirmeniz zordur. O yüzden içmemeyi tercih edin.

(3. sırada yer alan alkali ama klorlu su yani vücuda zararlı!)

4. sırada ünlü su markası asidik. Size bu hususta sadece söyleyebileceğim, alkalisi yüksek suyu araştırın, benim gibi alkali kağıtlarıyla testinizi yapın ve onları kullanın:))

ve tabii ki taze sebze suları da vücudu alkali hale getiriyor...

Alkali Besinler; Taze sebzeler, meyveler, zeytinyağları (hakiki zeytinyağı, omega 3 yağları, avokado yağı vb...) Tablo'ya bakınız...

Peki bu alkali, su ve besinlerin faydaları nelerdir;

- Vücudunuzda stres, katkı maddeleri, kirli hava vb ile oluşan asidikleri temizleyerek Bağışıklık Sistemini güçlendirir, dolayısıyla da hastalıkların görülme riskini azaltır...
- Vücudun enerjisini arttırır, daha dinç hisseder ve öyle de olursunuz.
- Yaşlanmayı önler
- Stres, depresyon ve anksiyete gibi çağımızın hastalıkları vücudu asidik hale getirir, alkali su ise temizleyerek ruhumuza da şifa verir (Elbette biz de biraz pozitif düşünmeye çaba göstermeliyiz ama ;)
- Bağırsak hareketlerini düzenler
- Cildinizi pırıl pırıl yapar
- Kilo almamıza sebep olan asidik atıklardır. Alkali su ise bu asidik atıkları temizleyerek kilo vermemize yardımcı olur...
- Egzama ve benzeri deri hastalıklarından kurtulmanıza yardımcı olur...

İngiliz Karbonatlı suyu ayrıca araştırın mümkünse, biz kullanıyoruz ve çok ta faydasını gördük..

Alkali suyun bana faydaları ne oldu?

- Cildim güzelleşti
- Vücut yağlarım eridi
- Stres vb rahatsızlıklara şifa verdi
- Daha enerjik oldum

Ama en önemlisi sadece alkali su içmek değil, aynı zamanda alkali de beslenmek...Tam ve asıl faydayı o zaman görürüz :)

Bir de size bu konuyla ilgili okuduğum, önereceğim kitaplar;


 

 

Ama tabii herşeyin temelinde istemek var...:) Olumlu yaşayıp, olumlu düşünelim ve mümkünse barışık olalım kendimizlke ve çevremizle...Sesinizi duyar gibiyim, iyi hoş ta Züzü maddi sıkıntılar, işyerindeki sıkıntılar, haset insanlar,  kazık atanlar vs... İnanın yalnız değilsiniz hepimizde maddi manevi bir sürü sıkıntı var...Hiçbirimiz çok rahat yaşamıyoruz, yada etrafımızda kıskanç, haset bize kötülük yapanlar, dedikodumuzu yapıp yüzümüze gülenler vb bir çok insan var...Ben eskiden üzülür ve sinirlendirdim bu tür insanlara ama uzun zamandır düşünce yapımı değiştirince inanın hem daha rahatım hem daha sağlıklıyım...Nasıl mı düşünüyorum?

Hiç bir insan boşuna girmiyor hayatımıza....Kimileri ceza, kimileri bela, kimileri imtihan, kimileri ise armağan...

İşte böyle...İnanın ben bu şekilde düşünmeye başladığımdan beri dışarıdaki insanlara canım en fazla 1 saat sıkılıyor, bazen o kadar bile değil...9 yaşındaki kızım bile en sonunda dedi ki anne nasıl bu kadar sakin kalabiliyorsun bazı insanlara karşı; çünkü biliyorum ki en güzel cezayı da en güzel ödülü de allah verir :) Ben sadece o insanları kendim'den, ailem'den ve çevrem'den uzak tutarım, görüşmem, ama kin de tutmam o kadar...Hiç moralimi ve ruhumu bozmam, bozamam...Kulun imtihanı kul'la olur...Olay bu tür insanlara geldiği an'da en önce düşündüğüm, hayatımıza giren hiçbir insanın boşuna girmediği ve alacağımız bir dersin mutlaka olduğudur...Ve herşey bizim için bir imtihan...Önemli olan bunları başarabilmek, pozitif düşünmek, pozitif hareket etmek...Hemen başaramasak ta zamanla başarabiliyoruz...

Bunun  dışında insanlara yardım etmek, onları mutlu edebilmek yapılabilecek en güzel şeylerin başında geliyor....Belki tek başımıza bazı şeyleri yapmakta zorlanabiliriz, ama bir hayır yapmaya öncü olabiliriz...Bir adım büyük güzelliklerin başlangıcıdır...Fakir ve hastalara, sokaktaki insanlara, hayvanlara yapacağınız minicik bir yardım mesela bir çocuğa gülümsemek, bir kediye süt almak vb...Hediyenin yardımın büyüğü küçüğü olmaz..Atacağınız minicik bir adımın koskocaman faydaları var, ne mi? Minicik yüreklerde mutluluk oluşturmak, sevindirmek, onlar sevinince yardım etmenin mutluluğu ve huzuruyla vücudumuzu hem bedensel hem de ruhsal olarak besliyoruz...Böylece otomatik olarak alkali oluyoruz...Stres'ten ve huzursuzluktan eser kalmıyor...

Bunun dışında size kötülük edenler oldu geçmiş'te, yalan söyleyenler, sevdiklerinizi üzenler daha birçok şey; affedin onları, ruhen affetmeniz yeterli...Ha ben başarabildim mi? İnanın başardım...Bana da çok büyük üzüntüler yaşatanlar oldu, ama artık izin vermiyorum...Hiç kimse siz istemediğiniz müddetçe size 2. üzüntüyü yaşatamaz...:) Siz geçmişte olanları affedin ve üzüntünün iplerinden, zincirlerinden kurtulun...Çok daha huzurlu ilerleyin hayatta...Siniriniz üzüntünüz anlık en fazla günlük olsun...Sonra aklınıza şu düşünce gelsin; Hiç kimse hayatıma bopşuna girmiyor, vardır bir sebebi...Ya da hiçbirşey boşuna olmuyor, vardır mutlaka bir sebebi...(O sebebi zaten yaşayan kişi biliyor ya da zamanla anlıyor:))

Alkali konusundan bakın nerelere geldik, hihihihi, ama en nihayetinde sağlık tek başına sadece besinlerle olmuyor beden ve ruhun aynı anda beslenmesi ve temizlenmesiyle oluyor..Şimdiye kadar bize zarar veren alışkanlıklarımızdan yavaş yavaş sıyrılarak pozitif limanlara doğru yelken almamızla oluyor...

Bu konularla ilgili yazılarım elbette bitmedi, bir sonraki sefer'de ben neler kullanıyorum örneğin omega 3, baobab yağı vb...kullandıklarımla da ilgili ve bana faydalarıyla ilgili kendi deneyimlerimi mutlaka paylaşacağım sizlerle ara ara...

Şifa, aydınlık, iç huzurunuzun bol olduğu harika bir gün, harika bir ömür geçirin...

Sevgilerimle,
Züzü

(Not: Yazı'daki resimler internetten alıntıdır.)

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Biricik Annene Unutulmaz Bir Anneler Günü Yaşatmaya Hazır Mısın?

Annelergunu

Herhalde dünyada bizi annelerimiz kadar seven, düşünen ve mutlu etmek isteyen kimse yoktur. Onların bu bitmek bilmez sevgilerinin karşılığını biraz da olsa verebilmek içinse, Anneler Günü'nden daha uygun bir gün olamaz.

Peki, bu Anneler Günü'nde her zamankinden farklı bir şey yapıp, annenin sevgisinin büyüklüğüne yakışır, uçuk, unutulmaz ve sürprizlerle dolu bir kutlama yapmaya ne dersin?

Mesela, ona bir kamyon dolusu çiçek göndermek ya da ünlü bir tasarımcıya sadece annene özel bir kıyafet tasarlatmak... Annenin gerçek bir heykelini diktirmek veya ona çok özel bir karnaval düzenlemek...

Hemen Arzum Facebook sayfasında bulunan ''Anneme Ne Yapsam Az'' uygulamasına katıl, birbirinden büyüleyici sürprizlerden birini seç, annene unutulmaz bir Anneler Günü yaşatma fırsatı yakala!

Tıkla, sürprisini seç! - https://apps.facebook.com/annemeneyapsamaz/

Bir bumads advertorial içeriğidir.

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Böğürtlenli Tart

Bu tart hamurunu 2008'den beri kullanıyorum ve açıkçası buhamurun lezzeti üzerine bir lezzet tanımıyorum...Elbette nefis olanlar var ama benim favorim bu güzel lezzeti devirecek bir tat gelene kadar bu :)

Diğer sayfam'da tarifi var, arşivim'de yer alması açısından buraya da eklemek istedim...Çabucak hazırlanan miss gibi bir tarif...Önceleri sadece mürdüm eriği ile yaparken bu ara böğürtlenli buluşmaları daha çok sever olduk...


Böğürtlenli Tart

Malzemeler

300 gr. un
100 gr. çekilmiş fındık (badem yada ceviz)
1 tatlı kaşığı tarçın
150 gr. Toz şeker
1 pkt. Vanilin Şekeri
1 tutam tuz
250 gr. yumuşamış tereyağı (200 gr. yeterli oluyor)
2 yemek kaşığı hindistan cevizi (arzuya göre)
Üzerini kaplayacak kadar Böğürtlen
Hazırlanışı

Elenmiş un, çekilmiş fındık veya badem yada ceviz, tuz, toz şeker, tarçın, hindistan cevizi ve vanilin şekerini bir kapta karıştırın. Tereyağını ekleyip çok fazla sıkmadan yoğurun. Başta toparlanmıyor gibi gelsede yoğurdukça kendini toparlayacak, vazgeçmeyin ;)  Yoğurduğunuz hamurun yarısını buzdolabına kaldırın diğer yarısını da yağlanmış unlanmış 26 cm lik kalıba incecik bastıra bastıra döşeyin ve kenarlarını hafif kaldırın. Hamurda çatalla delikler açın. Üzerine böğürtlenleri döşeyin. Buzdolabına koyduğunuz hamuru çıkartıp vişnelerin üzerine minik parçalar koyun. Önceden ısıtılmış 180 derecedeki fırında 50- 60 dak. pişirin.

Çırpılmış şekersiz krema ile servis yapın...


Not:Tüm kek, pasta ve muffinlerde olduğu gibi 1 gün bekletildikten sonra tadına doyum olmuyor :))

Sevgi ve ışıkla kalınız...
Züzü

5 Mayıs 2013 Pazar

Bayatlamayan Sodalı Poğaça

Sabah akşam düşündüğünüz yüreğimizden geçirdeğimiz dilekler vardır, olsun diye çırpınır yürek, heyecanlanırsınız düşündüğünüz zaman, hani o dileklerimiz var ya; hayırlısı ise hayırlısıyla olsun, ben hep öyle dua ederim...Çok ta istesem hayırsızsa olmasın allahım derim...Zamanla öğrendik böyle istemeyi, böyle dilemeyi, önceden ne olursa olsun ama ille de olsun derdik, lakin farkına varınca başta hayır gibi görünen isteklerimin şer olduğunu artık böyle diler oldum mevla'dan...Ki her şer'de de mutlaka bir hayır vardır :)) O yüzden bu hafta bizlere, ailemize ve sevdiklerimize hayırlı tüm büyük dileklerimizin temellerinin atıldığı bir hafta olsun :) İş arayanlar iş bulsun, sıkıntı'da olanların sıkıntıları giderilsin, hastalarımıza şifalar yağsın, borçlular borçlarını ödeyebilsin, kötülere ve ark niyetlilere rabbim hidayet versin, herkese ummadık yerden şaşılacak güzellikte kapılar açılsın inşallah...

Dün sabah kahvaltısına canım amcam, yengem, kuzenim ve ailesi, annem ve ablamlar vardı... Bayılıyorum kalabalık sofralara, neşe ve keyif içinde geçen toplantılara :)) Kahvaltı soframızın yanısıra Böğürtlenli Tart ve Puf poğaça hazırladım...İlk kez deniyorum bu tarifi, pofidik yumuşacık poğaçamı herkes çok beğendi ben de beğendim ama yine de kıyır poğaçamın yerini tutamadı benim için...:) Ama yumuşacık lezzetleri sevenler için vazgeçilmez olmuş:))


Elimdeki tek fotoğraf bu, açlıktan bayılmak üzereyken alelacele çekildi birdahaki sefere yaptığımda yenilerim mutlaka :) Bu arada bu poğaçımız mayalı olmasına rağmen buzdolabında durduğu müddetçe tazeliğini 10-15 güne kadar koruyormuş...Bizim henüz 2. günümüz, özellikle 1 tanesini ctsiye kadar saklamaya çalışacağım bakalım gerçekten muhafaza edebilecek mi tazeliğini...:)


Bayatlamayan Sodalı Poğaça

1 bardak ılık süt (200 ml lik SEK günlük süt kullandım)
1 bardak fındık yağı (200 ml Çotanak)
1 şişe soda (Kızılay)
1 pkt Pakmaya
1,5 yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
4 - 5 bardak un (Yarı yarıya SİNANGİL beyaz un ve SİNANGİL Tam Buğday unu / bardak büyüklüğüne göre daha az veya daha çok olabilir. Azar azar ekleyin ve ele yapışmayan bir hamur olana kadar eklemeye devam edin)

İç harcı

Beyaz Peynir
Maydonoz
Pul biber
Boy

Hazırlanışı

Yaş maya'yı şekerle beraber ılık sütte 10 dak kadar eritin. Fındık yağı, soda ve tuzu ekleyin karıştırın. En son azar azar un'u ekleyerek yapışmayan bir hamur elde edene kadar eklemeye devam edin. Yoğurduğunuz hamuru içini yağladığınız cam bir kaseye oturtun üzerini streç filmle kapatarak ılık bir yerde 45 dak - 1 saat kadar bekletin. Yalnız cam kaseniz çok küçük olmasın çünkü inanılmaz kabarıyor. Süreyi tamamladığınızda hamurunuzdan minik parçalar alıp içine harcınızı da koyarak yuvarlayın, 170 derecede önceden ısıtılmış fırında 15 - 20 dak pişirin. (Yine kendi fırın ayarınıza göre  + - 5 dak ekleyin.

Bu arada şaşırarak farketmiş bulunmaktayım, ben tart tarifimi yayınlamamışım bu sitede...Ooo hemen gün içinde onu da ekleyeceğim...

Afiyet olsun...:)
Sağlık ve ışıkla kalın,

3 Mayıs 2013 Cuma

Elmalı Fındıklı Çikotoplar nam_ı diğer Yalancı Profiterol

Bugüne hızımı alamadım, hele tam da şu anda öğle yemekleri yenmiş, canımız tatlı istiyorken hemen çabucak olan çok kolay bir tatlı tarifi vermek istiyorum...Ben bunu ilk olarak arkadaşım Nursel'de tatmıştım ve çok sevdim, hem çabucak hazırlanabilen hem hafif hem de çoook lezzetli...Nursel petibörle yapmıştı, ama ben hazırlarken Eti Burçak kullandım ve de hindistan cevizi ekledim, oldukça yakıştı...



Buyrun tarife;

Elmalı Cevizli Çikotoplar

Malzemeler

2 elma (rendelenmiş)
1 paket Eti Burçak (Rondoda çekebilir veya elde kırabilirsiniz)
1 tatlı kaşığı tarçın
1 su bardağı iri dövülmüş, kavrulmuş fındık
1-2 yemek kaşığı hindistan cevizi (arzuya göre)

Çikolata sosu için; (Daha önceden burda yayınladığım tarifi yapabilir, ya da hazır paket Çikolatalı puding kullanabilir olmadı aşağıdaki gibi daha pratik bir tarif kullanabilirsiniz...

100 gr kuvertür çikolata (Marketlerde satılan Nestle'ninkini de kullanabilirsiniz)
140 gr krema
1 tatlı kaşığı tereyağ

Hazırlanışı:

Rendelenmiş elma ve tüm malzemeleri elinizde hamur gibi yoğurup yuvarlak toplar hazırlayalım.

Sos için;

Kremayı kaynatmadan ısıtıp ve ocağın altını kapatın, içine küçülttüğünüz çikolataları ekleyerek karıştırarak eritin. En son tereyağını da ekleyerek karıştırın ve hazırladığınız sosu elmalı topların  üzerine dökün. Buzdolabında soğutup servis yapın.

Işığınız bol, sağlığınız daim olsun...:)
Züzü

Yelpaze Patates, Puf Köfte ve Bulgur Pilavı...

Paylaştığım tariflerin içeriğinden de anlayacağınız gibi ben tam bir baharatseverim, ayrıca da soğan sarımsak delisiyim...Baharatsız hiçbir yemek düşünemiyorum, genelde sürekli olarak kullandıklarım köri ve kekik'tir...Bana göre köri sadece tavuğa değil herşeye, her yemeğe yakışıyor...Eşimin ise benden tek isteği kızarmış olsun da nasıl olursa olsun, ben ve kuzu daha az kızarmış seviyoruz ama eşe mümkünse çook kızarmış olacak...


Buyrun tariflere;

1. Tarif :Patates Yelpazesi

Malzemeler

3 Taze Patates
2 diş sarımsak
2 yemek kaşığı Fındık Yağı
1 yemek kaşığı Tereyağ
1 çay kaşığı toz kırmızı biber
1 tatlı kaşığı köri
1-2 tutam kekik
Rendelenmiş eski kaşar

Hazırlanışı

Patatesleri yatay olarak tabanından ayırmadan ince ince kesin...

Zeytinyağı ve tereyağını ocakta ısıtarak içine ezdiğiniz sarımsakları ekleyerek kokusu çıkana kadar pişirin...Toz biberi de ekleyip biraz daha kavurup alın ocaktan... Ocak'tan aldıktan sonra köri ve kekiği de ekleyip yelpaze patatesleri aralarına da gelecek şekilde bu yağ karışımına iyice bulayın...yağlı kağıt serilmiş tepsiye koyarak, üzerine de yağlı kağıt kapatın 200 derecedeki fırında 35- 40 dak pişirin...Piştikten sonra üzerine rendelediğiniz eski kaşarları da serpin ve 5-6 dak daha pişirin...Misss patatesleriniz hazır...Afiyet olsun :))

Hemen gelelim puf köfte tarifime...Yumuşacık ve lezzetli köfteler hazırlamanın en kolay yolu kıymayı malzemelerle beraber iyice yoğurmak ve dinlendirmektir...Ayrıca fındık yağı ya da zeytinyağı köftenizin içinin daha yumuşak olmasını sağlayacaktır...Elbette ilk kural ise kıymanızı mahalle kasabınızdan almaktır ;)

2. Tarif: Puf Köfte

Malzemeler

1/2 kg kıyma
1 büyük boy rendelenmiş ve suyu sıkılmış soğan (biz soğanı bol severiz o yüzden büyük boy kullandım)
2 - 3 büyük diş ezilmiş sarımsak
2 - 3 yemek kaşığı çekilmiş ekmek yada galeta unu
1 tatlı kaşığı salça
1/2 çay bardağı Fındıkyağı
1 dolu tatlı kaşığı yoğurt
1 çırpılmış yumurta (opsiyonel)
1 çay kaşığı karbonat
1 - 2 çay kaşığı kimyon
1 - 2 çay kaşığı karabiber
1 - 2 çay kaşığı toz kırmızı biber
1 tatlı kaşığı kekik
1/2 demet ince kesilmiş maydonoz

Hazırlanışı:

Kıymayı, bütün malzemeleri ve baharatları bütünleşene kadar iyice yoğurun (en az 10 dak.). Eğer köfte hamurunuzu 1-2 saat dinlendirecekseniz, ki yumuşak olması için mutlaka dinlendirin, o zaman hamura çırpılmış yumurta ekleyebilirsiniz. 1 gece bekletecekseniz yumurta koymayabilirsiniz, bazılarımız yumurtalı hamurları bekletmek istemeyebiliyor, o açıdan tercih sizin...Ben genelde yoğurup aynı gün dinlendiriyorum ve fazlalığı buzluğa kaldırdığım için çırpılmış yumurta ekliyorum.

Elinizle şekillendirdiğiniz köfteleri yarım ateşte kızarana kadar fındık yağında kızartın.

3. Tarif Bulgur Pilavı

Ben iri bulgur sevmem, daha doğrusu sevmediğimi Reis'in Midyat Tipi Bulguruyle karşılaşınca anladım :)) Nefis bir bulgur, denemenizi tavsiye ederim...Hem çabucak pişiyor, hem çook lezzetli :)

Üzerine döktüğüm bitki ise "boy bitkisi", kayınvalidem Malatya'dan getiriyor, resmen bağımlısı olduk...Bol aromalı, kendine özel nefis bir kokusu ve tadı var...Sırf bulgur pilavında değil, yeşil salatada, yoğurtta, yumurta'da her yemekte kullanabiliyorsunuz...Maalesef ben Istanbul'da herhangi bir yerde bulamadım, aranızda bilen bulan var ise lütfen bana da bilgi verirse memnun olurum :)

Gelelim tarifimize

Bulgur Pilavı

1 kupa Reis Midyat Tipi Bulgur
1 büyük boy yemeklik doğranmış soğan
1,5 yemek kaşığı tereyağ
1 tatlı kaşığı Fındık yağı
1 Bulyon ya da tuz karabiber
1,5 kupa kaynar su

Hazırlanışı

Yemeklik doğradığınız soğanı tereyağı ve fındık yağı ekleyerek kavurun, üzerine bulgur, kaynar su ve bulyonu ekleyerek çok kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin.

Afiyet olsun :))

Sağlıkla, mutlulukla ve ışıkla kalın :))

28 Nisan 2013 Pazar

Miss gibi bol malzemeli Pazar Pizzası :))

Dün miniğim tutturdu Pizza diye, ama dışarıdan olacakmış ve ismi bilinmiş Pizzacılardan olan D... olacakmış illa ki...Allem ettim kallem ettim benim yaptığım Pizzanın çok daha güzel olacağını, hem malzemelerini bildiğimizi hem de istediği malzemeleri koyacağımı söyleyerek ikna ettim nihayetinde...De bir sorun var dı, ben pizza hamuru hiç yapmamıştım:))Ama sağolsun google ve sağolsun sevgili blogger arkadaşlarım sayesinde nefis bir Pizza hamuruna ulaştım...Elbette minik bazı değişiklikler yapıldı ama prensipte bu hamura bayıldık :)) Orjinal tarif için buraya

Malzemeler:

5 bardak elenmiş un (3 su bardağı beyaz un + 2 su bardağı tam buğday unu)
6 yemek kaşığı zeytinyağı (yarı yarıya sızma ve fındık yağı)
1,5 su bardağı ılık su
1 tatlı kaşığı yaş maya
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker

Pizza sosu

2 pkt domates püresi (ya da yarım kilo rondoda çekilmiş domates)
1,5 tatlı kaşığı domates salçası
2-3 yemek kaşığı zeytinyağı
2 diş ezilmiş sarımsak
1 çay kaşığı fesleğen
1 tatlı kaşığı kekik
1 çay kaşığı nane
1 tatlı kaşığı toz şeker
2 tatlı kaşığı tuz


Üst malzemeler

Dilimlenmiş sucuk ve sosis, mısır, közlenmiş dilimlenmiş kırmızı biber ve çarliston, yarım ay şeklinde dilimlenmiş kırmızı soğan, dilimlenmiş siyah zeytin, dilimlenmiş kokteyl zeytin, rendelenmiş kaşar

Hazırlanışı:

Yaş maya, ılık su ve şekeri bir kaba koyarak 10 dakika dinlendirin, bu arada maya eriyecek...Ayrı bir kapta ki elenmiş un ve tuzu karıştırın içerisine mayalı suyu ve 6 yemek kaşığı zeytinyağını ekleyerek pürüzsüz bir hamur elde edene kadar yoğurun..İyice yoğrulduktan sonra hamuru, zeytinyağıyla sıvadığınız cam bir kaba koyarak üzerini streçleyin ve hamur 2 katına çıkana kadar ılık bir yerde bekletin...

Bekleme esnasında biz sosumuzu hazırlayalım; Domates püresi, ezilmiş sarımsak, salça ve zeytinyağını sos tenceresinde 15 dak. kaynatın, baharatları ekleyerek 5 dak daha pişirin ve altını kapatın.

Hamurumuz kabardıktan sonra unlanmış masada yuvarlak olarak açın. Ben açıkçası yuvarlak fotoğraflarda gördüğünüz üzre yuvarlak bir tepside ve de fırın tepsisine yuvarlak açarak 2 hamur elde ettim...Hatta bugüne bile arttı, oldukça bereketli bir hamur...





Açtığınız pizza hamurunuza önce domates sosumuzu sürelim sonra da kaşarımızın yarısını serpip tüm malzemeleri bolca serpiştirelim...150 derecedeki alt ısıtma ve turbo ayarında 10 dakika pişirelim, fırından alıp geriye kalan kaşarı serpelim 10 dakika daha pişirelim. Benim fırınım için 20 dak oldukça yeterli geldi ve çok iyi pişti...İşte pizzamız hazır :))



Kuzumun yorumu ise harika olmuş, ellerine sağlık anneciğim olunca değmeyin keyfime...Artık sizlere harika bir pazar diliyor ve bana da dünden kalan pizzanın devamını yemek üzere harekete geçmek kalıyor:))

Afiyet olsun...
Sevgi ve ışıkla kalın,


23 Nisan 2013 Salı

Tavsiye Meleği Denemeleri; Tahinli Muffin...:)


Gecikmeli de olsa tüm çocuklarımızın ve benim gibi çocuk kalanların :)) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!!! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...Rabbim vatanımızı ve vatandaşlarımızı hepimizi zeval vermeye çalışan görünen görünmeyen tüm düşmanlarımızın şerrinden muhafaza etsin inşallah...

En sevdiğim lezzetlerdendir tahinli olanlar...Tavsiye Meleği olarak Tavsiye Kanalından gelen Teremyağ hediyemle ne yapsam derken uzun zamandır yapmak istediğim tahinli muffini denemek istedim...İyi ki de denemişim, Teremyağ'ın tahinle birleşimi benden 10+ puan aldı...

Kaldı ki zaten Teremyağ kullanan biriydim, ama tahinle ayrı bir güzel oluyormuş...:)Sırada tahinli kurabiye var...

Teremyağının en çok o nefis tereyağ tadının damağımda bıraktığı muhteşem lezzet hoşuma gidiyor..Halen kullanmayanınız varsa biran önce alıp denemenizi tavsiye ederim...Kahvaltı'da, özellikle de kurabiye, poğaça ve böreklerde mutlşaka deneyin, pişman olmayacaksınız...

Nefis bir muffin, mutlaka denemenizi tavsiye ederim :))


Malzemeler

150 gr. Teremyağ
100 gr. Toz şeker
2 yumurta
140 ml tahin
220 gr. un
1 pkt kabartma tozu
1 pkt vanilya
80 gr. ceviz
1 çay bardağı süt

Hazırlanışı

Teremyağı çok kısık ateşte eritin, eridikten çırpma kabına alarak toz şekeri de ekleyip şeker eriyene kadar iyice çırpın. Ard arda yumurtaları ve tahin'i de ekleyip çırpmaya devam edin. Ayrı bir kap'ta elenmiş un, kabartma tozu ve vanilyayı karıştırın. Un'lu karışımla beraber çekilmiş ceviz ve sütü de tahinli karışıma ekleyerek iyice çırpın. Muffin kalıplarına dökerek 170 derecede 20 dak pişirin.

Not: Servis yaparken üzerine tahin ve ceviz dökmeyi unutmayın...

Afiyet olsun...
Sağlıkla, mutlulukla ve ışıkla kalın...

16 Nisan 2013 Salı

Yoğurt Çorbası ve Domates Soslu Kıymalı Kabak Sarması

Hemen söyleyeyim Alkali su ile ilgili yazı hazırlanıyor, bayağı da bir ilerledim :) Azıcık daha bekleyeceğiz, zaten aslında öyle çok ta beklentiniz olmasın, ne de olsa bu hususta en güzel yazıyı konunun uzmanları yazar, en güzel paylaşım'da onlar bulunur :) Ben sadece bana ne gibi faydaları oldu onu paylaşaacağım...

Şimdi ise tariflere geeeel diye abartıp önce hepinizin bildiği ama arşivim'de olsun diye yayınlayacağım bir çorba olan Yoğurt Çorbası ve de sanırım hiç böyle denemediğiniz Kıymalı Kabak Sarması yemeğine yer vereceğim..

Yoğurt Çorbası çocukluğumdan beri çook sevdiğim, yemeye doyamadığım en güzel çorbalardandır :)) Ben un'u az yoğurdu fazla severim...



Yoğurt Çorbası
Malzemeler:

1 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı tereyağ
1/2 kg yoğurt
1 Knorr Bulyon
1 - 1,5 lt su (sulu yada koyu isteğinize bağlı olarak azaltabilir arttırabilirsiniz)
1 avuç arpa şehriye

1-2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 dolu yemek kaşığı nane

Hazırlanışı

Un ve tereyağını kokusu çıkana kadar tencere'de kavurun...Yoğurd'u azar azar ve her seferinde karıştırarak ekleyin. Son olarak ta kaynar suyu (İlk etapta 1 lt ekleyin sonrasını damak zevkinize göre ayarlarsınız) ekleyin. Su kaynarken arpa şehriyeleri de ekleyip şehriyeler pişene kadar kaynatın. En son bulyon'u ilave edip bir taşım daha kaynatın. Bu arada zeytinyağını cezveye koyup ısıtın ve nane'yi de ekleyerek kokusu çıkana kadar hafif kaynatın...Yoğurt çorbasına dökerek güzelce karıştırın...İşte çorbamız hazır :))

Sırada ana yemeğimiz var, deneyin, mutlaka deneyin her ne kadar yapımı el oyalıyor gibi görünse de sonuç buna değer...Nefiss, hele o kırmızı soğanlı domates sos yok mu, mmmhhh harika...Bize göre tam bir yaz yemeği ;)


Domates Soslu Kıymalı Kabak Sarması

Malzemeler

2 adet kabak
200 gr kıyma
1 çay kaşığı biberiye
1-2 çay kaşığı köri
1/2 salçalık kırmızı biber (küp kesilmiş)
Maydanoz
1 minik soğan
2 büyük diş sarımsak
Zeytinyağı

Domates Sos:
2 adet küp kesilmiş domates
1 adet rondoda çekilmiş domates
1 kırmızı soğan
1 tatlı kaşığı un
1-2 adet dilimlenmiş sarımsak
1 tatlı kaşığı Knorr Sebzeli Çeşni
Zeytinyağı
1-2 dal Maydanoz

Hazırlanışı

Kabakları kabuklarını soymadan uzunlamasına ince parçalara kesin, yıkayıp, havlu kağıtta kurutun...Dilerseniz ızgarada dilerseniz de az yağlı teflon tavada önlü arkalı pişirin...

Domates Sosu hazırlanışı

Kırmızı soğanları 4'e bölerek dilim dilim doğrayın, sarımsaklar ve un ile beraber zeytinyağında kavurun. İyice kavrulduktan sonra küp kesilmiş domatesleri ayrıca rondoda çektiğiniz domatesi  (ben burda yazın hazırlamış olduğum domates sosunu kullandım) ekleyerek domateslerin rengi dönene kadar beraberce pişirelim...İncecik kestiğiniz maydanozları ve sebzeli çeşniyi de ekleyerek 1-2 dakika daha pişirip altını kapatın...

Soğan ve sarımsağı yemeklik doğrayın zeytinyağında hafifçe pembeleşene kadar kavurun, kırmızı biberi de ekleyip pişirmeye devam edin...En son kıymayı da ekleyerek beraberce güzelce kavurun...Kavrulan kıymaya salçayı ve maydanozu ekleyip karışitırın. Biberiye ve köriyi de ekleyerek karıştırın ve birkaç dakika daha pişirerek altını kapatın...

Soğuduktan sonra önlü arkalı pişirdiğiniz kabakların içine koyarak sarın...Burda şunu söylemeliyim, 2 kabaktan 13 dilim çıktı ve bu 13 dilimin sadece 3'ü yuvarlanmadı bir şekilde yırtıldı dağıldı geri kalanlar gayet rahat sarıldı...

Sardığınız kabakları kızdırdığınız az fındık yağında önlü arkalı kızartın... Domates sosunu bir tabağa dökün üzerine de kıymalı kabak rulolarını koyup dilerseniz maydanoz ile süsleyerek servis yapın...

Afiyet olsun :)
Sevgi, sağlık ve mutlulukla kalın...
Züzü

5 Nisan 2013 Cuma

Fırın'da Enginar

Bizlere hayırlı tüm dua ve dileklerimizin kabul olduğu güzelliklerle dolu bir Cuma dilerim...

Başıma gelenler pişmiş tavuğun başına gelmez derler ya işte dün tam da öyle bir gün yaşadım..Ben her gün mutlaka 2,5 - 3 lt ye yakın su tüketirim ve bu suyun da alkali olmasına önem veririm.. Bunun için de ya alkali damlaları kullanıyorum ya da ingiliz karbonatlı su hazırlıyorum (bu konuya başka bir post'ta detaylı yer vereceğim). Dün de yine karbonatlı suyu mu hazırlarken, (1 tatlı kaşığı ingiliz karbonatı + 1/2 lt kaynar su ve 1/2 lt oda sıcaklığındaki su) önce suyu kaynattım ve sürahiye boşlattım ki sürahi tam da en altından enlemesine tabak gibi ayrıldı (evet tabii ki kaynar su çatlatır diyeceksiniz ama ben her gün böyle hazırlıyorum bir şey olmuyordu :)), sonra elime ne aldıysam düştü...Akşam eve gittim daha 3 aylık yepyeni çok sevdiğim telefonumun yanı nasıl olduysa enginarlarımı kaynattığım tencereye değdi ve eridi, ardından kolum ocak'ta tütsülendi :))))) Şaka gibi, ki ben sakar hiç değilimdir, ama dün enteresan bir gündü benim için...Ve fakat herşeye rağmen hazırladım Fırın Enginarımı ve diyorum ki enginar'ı bir de böyle deneyin...

Bugüne kadar enginarı bildiğimiz zeytinyağlı haliyle tükettik, ama bu sefer dedim böyle fırından çıksın tek başına alsın götürsün bizi başka birşey yemeye gerek duymayalım )) Sonra ne yapabilirim derken kabağın başına geleni buna da uygulayayım dedim iyi ki de yapmışım :))


Malzemeler

4 adet enginar (Limonlu suda bekletin)
1 yumurta (çırpılmış)
2 yemek kaşığı haşlanmış bezelye
50 - 60 gr beyaz peynir (parçalanıp hafif ezilecek)
3-4 yemek kaşığı minik ve orta incelikte küpler halinde kesilmiş kaşar peyniri)
5-6 dal dereotu
1/2 kırmızı biber (minik küler halinde doğranmış
2-3 diş dilimlenmiş sarımsak
tuz, karabiber, köri

Hazırlanışı

Enginarları üzerlerini geçecek kadar kaynar suya koyup yumuşayıncaya kadar haşlayın. Süzdüğünüz enginarları hafif yağladığınız fırın kabına yerleştirin ve herbirinin içine tereyağ koyup sıcaklıklarıyla erimesini sağlayın bir kaşıkla da enginar içlerinin her yanına sürün.

Yumurtayı çırpın, beyaz peyniri parçalayıp ezin, kaşar peynirini ve kırmızı biberi mini küpler halinde doğrayın, dereotunu ince kesin, haşlanmış bezelyeleri ve dilimlenmiş sarımsakları da ekleyerek güzelce karıştırın. Tuz, karabiber ve köriyi de ekleyerek bu karışımı enginarların içlerine paylaştırın. 190 derecede önceden ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirin.


Afiyet olsun,
Sevgi, mutluluk ve ışıkla kalın...
Züzü

4 Nisan 2013 Perşembe

Tavsiye Meleği ve Dünyanın En Güzel Lezzet'i; Vişneli Mekik

Geçenlerde Facebook'ta rastlayıp üye olduğum ve beni Tavsiye Meleği yapan Tavsiye Kanal'ı sitesinden gelen Teremyağ Kutusu:)) Zaten evde sürekli bir pişirme sirkülasyonu olduğundan ve de Teremyağ kullandığımdan yağlar arasında olduğundan pek bi denk geldi :))


Site üyesi herkese bu kutucuklardan gönderiliyor; 3 x 250 gr. Teremyağ Paketi için 3 kupon, 1 adet Teremyağ mutfak önlüğü ve sevgili Chefikadan Tarif kitapçığı, içerisinde bir sürü tarif var, ayrıca da kendi tariflerinizi yazmanız için cici 3 tane tarif defteri...Kuponlardan 2 siyle alınan Teremyağlar anneme ve ablama dağıldı, tarif kitapçıklarından biri annem'e diğeri ise kuzenime gitti:))3. de benim tabi:)) Bu kutucukla beraber sizden beklenen ya Chefika'nın kitapçığındaki tariflerden birini ya da herhangi bir tarif'i Teremyağ ile yapıp bir de yine Teremyağ ile fotoğraflayıp (ya da videolayıp)Facebook'ta paylaşmanız. Elbette ki etiketleyip...Aşağıdaki tarif te Teremyağ ile önceden yapılan fakat henüz o sıra böyle bir kampanya olmadığından Teremyağ ile fotoğraflanmamış olan bir lezzet... En kısa zaman'da da Teremyağ ile yapılmış yepyeni bir lezzet deneyeceğim...

Peki ben Teremyağ'ı niye kullanıyorum, çünkü hakikaten tereyağ'ın lezzet ikizi ve ailece tadını çok seviyoruz...Ne yaparsanız yapın o nefis tereyağ tadını mutlaka yaptığınız lezzetlerde alıyorsunuz... Yediğim yemekler'de en çok aradığım tat budur; Tereyağ tadı...Eğer tatlı yaptıysam da tereyağ tadına ek olarak vanilya tadı...Bu kadar uzun bir girişten sonra gelelim aşağıdaki o muhteşem ötesi lezzetin tarifine;)

Bugüne kadar aynı lezzeti tutturamam diye korktuğum ve bu nedenle de yapmayıp dışarıdan aldığım nadir yiyecekler oldu...Mekik te bunların başında geliyor...mekiğin o muhteşem beni benden alan dokusu ve lezzetini tutturamamak tedirginliğiyle geçen seneye kadar tarifine bakmaya bile cesaret edemedim...baktım ama denemedim...Sonra geçenlerde dedim ki yapacağım, bu sefer yapacağım ne olursa olsun ve başladım tarifleri taramaya...

Kimisi ballı kimisi tahinli... Kimisi vişneli kimisi sade...Peki ben hangisini denmeliydim acaba?Vişneli olmalıydı bi kere ama her ne olursa olsun bana o muhteşem tereyağ tadını vermeliydi..İçi de hafif nemli ama tattığın anda minicik bir ısırıkla bile dünyanda çiçekler böcekler uçuşmalı, kendini yazın ortasında çimlerde mutluluk içerisinde koşuyormuş gibi hissettirmeliydi...Çok mu değil? Çünkü ben her mekik aldığımda daha eve gelmeden hatta tarttırır tarttırmaz ağzıma attığımda bu tadı yakalıyorum...yaşıyorum...

İşte ben o tarifi buldum... Hem de ilk denmemde...Hem de misafirlerime yaptım ve misaifrlerim'de bayıldılar...O gün bitti..:))O günden sonra yaptım mı yapmadım? Çünkü hepsini kendim yiyebilecek derece'de çok seviyorum, hepsi benim olsun kimse dokunmasın istiyorum, hatta saklayayım herkes yattığında ben gizli gizli yiyeyim istiyorum :)))))) Ama tabii ki yapamıyorum :))

Tarif'in sırrı tereyağının oldukça kısık ateşte eritilmesinde...İşte benim deli olduğum o tereyağ lezzeti burdan kaynaklanıyor...Ve bu yöntemin adı "Beurre Noisette"...O koku o lezzet dayanılmaz...İşte hani hepsini yesem doymam olayının sebebidir bu yöntem :))


Gelelim o muhteşem tarif'e...Tarif sevgili Civan Er'in, benim de sevgili  Kurabiye Kavanozu sayesinde keşfettiğim ve elbette minik değişikliklerle uyguladığım bir tarif...

Malzemeler:

190 gr. Teremyağ
135 gr. Sinangil Un
3 yumurta (Keskinoğlu Doğal Yumurta)
150 gr. Dr. Oetker Pudra şekeri
1 çorba kaşığı bal (Organik Bal)
100 gr. çekilmiş fındık (Ben toz halde değil azıcık kırıntılı bıraktım)
1,5 silme çay kaşığı Dr. Oetker Kabartma Tozu
1 pkt. Dr. Oetker Gerçek vanilya parçacıklı vanilya
minik kalıp sayısı kadar Vişne (Yaz'dan dondurucuya attığımız vişneler:)

Hazırlanışı:

"Beurre Noisette" yapımı: Teremyağı kalın tabanlı bir sahan'a koyup oldukça kısık ateşte ısıtın, bu arada tereyağının yanmamasına dikkat edin. Aman diyeyim başından ayrılmayın...Tereyağının rengi karamel'e çalar kahverengi tadı da fındığımsı oluyor mmhh...

Eridikten sonra unu eleyerek tereyağının içine karıştırıp 1 dakika boyunca beraber kavurun...Güzelce o mis kokusu çıksın...

Diğer yanda yumurtaları, şeker ve bal'ı çırpın...Bu karışıma toz fındık, kabartma tozu ve vanilyayı tahta kaşıkla ya da spatulayla yedirin. En son tereğlı karışımı ekleyerek yine spatulayla yedirin.

Minik muffin kalıplarını yada varsa mekik kalıplarınızı tereyağıyla yağlayıp unlayın ve hamuru bu kalıplara dökün. Üzerilerine birer vişne koyup parmağınızla hafifçe bastırın ve buzdolabında 1 saat bekletin.

Buzdolabından çıkarttığınız mekiklerinizi 180 derecedeki fırında sadece 10 dakika pişirin. Bu sürenin dolumunda kürdan testinizi yapın; üstleri çok kızarmayacak beyaz kalacak... Ve işte mekiklerimiz hazır...

Sevgi, ışık ve de en güzel lezzetlerle kalın,
Züzü